Tedarik zincirindeki gelişmelerin e-ticaret üzerindeki etkisi

Tedarik zinciri ve e ticaret birbirlerine çok yakın kavramlar. Ve özellikle tedarik zincirindeki teknolojik gelişmeler, e ticaret üzerinde önemli yararlar sağlıyor. Öncelikle aktarmak istediğim bir tespit var, çoğu kişi tedarik zincirinin e ticaretten çok önce bir kavram olarak iş dünyasında yer aldığını düşünür. Bu yanlış bir tespit, tedarik zincirinin kısa bir tarihçesini bu sitedeki ilk yazımda vermiştim. Tekrar etmeyeceğim, merak edenler oradan bakabilir. Tedarik zinciri 1990’larda iş dünyasında bir yönetim birimi olarak kabul edildi. E ticaret başlangıcını da de en fazla 1990’ların başına getirebildiğimize göre, birbirleriyle aynı zamanlarda doğmuş iki ticari kavramdan bahsediyor oluruz. O zaman teknik doğumları aynı tarihlere gelen bu iki kavramın birbirleriyle etkileşimlerini inceleyelim. Tedarik zinciri kısaca aşağıdaki döngüden oluşur diyebiliriz.

tedarik-zinciri.pngPlanlama – finansman – arz/talep yönetimi – üretim/satın alma/ithalat modülleri – stok yönetimi ve depolama kavramını – nakliye/sevkiyat işlemleridir. Ek olarak tersine lojistik ve satış sonrası konularını bu döngünün içine yedirebiliriz.

İlk olarak planlama üzerinden gidersem, e ticaret firmaları için tedarik zinciri uygulamaları üzerine bir örnek vermek istiyorum.

Burada müşterinin bebeği için vereceği bez siparişinin aralığını kestirimleyerek, aynı zamanda bebeğin büyümesi ile sonraki siparişte 2 numara yerine 3 numara sipariş edeceğinin tahmin edilmesi ve buna göre ön siparişin sistemde hazır olup müşteri siparişi verdiği anda yüklemenin yapılması örneğidir. Çok mu karışık geldi yani planlanmak istenen süreç bebeğinizin günde kaça kere bez kirlettiği ve kilosunun ne zaman artıp bir üst boy beze geçeceğini anne babasından daha iyi görmekten bahsediyoruz.

Bu ilk örnekti, devamında Wallmart’ın yoğun rekabetin olduğu soğuk saklanması gereken ürünler ile ilgili siz evde olmasanız bile buzdolabınıza ürünün girdiği bir sistemden bahsetmek istiyorum. Bu pilot uygulamada, sistemden yararlanmak için müşterinin bazı ön koşulları yerine getirmesi bekleniyor. Bu da ev sigortası sistemi içerisinde yer alan otomatik ev girişi ve kamera sistemlerini gerektiriyor. Sistemin çalışması için müşteri siparişlerinin kurye tarafından ev kapısına getirilmesi ile başlıyor. Burada müşteri kameradan kuryeyi görüyor ve ev kapısını uzaktan veya gönderdiği kod ile kuryenin açmasını sağlıyor. Kurye eve girdikten sonra bütün hareketleri kameralar tarafından izleniyor ve ürünleri buzdolabına yerleştiriyor. Evden çıkıyor burada sistem kuryenin bütün hareketlerini kayıt ederek, hırsızlık-güvenlik-mala zarar verme gibi konularda müşteriye güvence veriyor.

Bu pilot proje veya güncel uygulamalar aslında halen geniş olarak kullanılmakta olan sistemlerin birleştirilmesiyle ortaya çıkıyor. Esas konu IOT ile beraber elektronik cihazların birbirine daha fazla entegre olması, bu o kadar hızlı artıyor ki, şöyle bir örnek vereceğim; 2008 yılında birbiri ile iletişimde olan yani cep telefonu, araç kaportası monte eden robot, vb. elektronik cihazların sayısı 900 milyon adetmiş. Bu sayı içinde bulunduğumuz yıl 26 milyar adete ulaşacak. Yani dünya üzerindeki 26 milyar cihaz insana ihtiyaç olmadan birbirine (tabii ki tanımlanmış görev ve işlemler çerçevesinde) bağlanabiliyor. Bu sayının 2025 yılında 200 milyar adet olacağı tahmin ediliyor.

Bunun devamı elektronik ticarette özellikle son dakika teslimatlarında verimlilik olarak bize yansıyacak.

E ticaretteki, tedarik zinciri sistemleri kaynaklı verimlilik konusu ise biraz daha film vari bir ortamı tanımlıyor, ama yakın gelecek de bunları göreceğiz. Robotlar ile malzeme paletlenir, rafa yerleşir, sipariş toplanır, toplama alanına getirilir, paketlenir ve bütün depo  tamamen otomatik olarak işler. Otonom kamyonlar, ürünleri taşır. Kamyon kullanımını optimize etmek ve nakliye esnekliğini artırmak için, şirketler kapasitelerini paylaşır.

Dominos 3 yıldan beri sürücüsüz araçlar ile pizza dağıtım işini Amerika’da deniyor. Bunun devamı ise yollarda daha çok sürücüsüz kamyon-kamyonet görecek olmamız. Burada aklınıza takılan bir düşünceyi anlayabiliyorum. “Bu işler Türkiye’ye gelene kadar köprünün altından çok sular geçer” Evet ülkemizdeki gerçek bu ama bunları örnek vermemdeki amaç o gün geldiği zaman hazırlıksız olmayın.

Kısaca değineceğim bir konuda, özellikle mevcut işi içerisinde e ticareti yeni bir satış kanalı olarak konumlandırmak isteyen firmalar için geçerlidir. Mevcut sistem içerisinde yeni bir satış kanalı açmak firma açısından da sorunludur. E ticaret içinde bulundurduğu dinamikler ile diğer satış kanallarından önemli farklılıklar gösterir. Bu farklılıklar yeni satış kanalı ile mevcut satış kanalları arasında anlaşmazlıklara ve yanlış anlamalar yol açabilir. Bu durumlara yol açmadan neler yapılabileceği konusunda detaylara biraz bakalım.

En önemli konu e ticaret ürünlerinin tedarik zinciri içerisinde, sipariş-stoklama-sevkiyat ve diğer bütün planlamalara bağımsız kalemler olarak dahil edilmesi gerekliliğidir. Örnek olarak e ticaret için ayrı stok kodu tanımlanmalı, stoğun e ticaret için ayrıldığı diğer kanallar tarafından da bilinmelidir. Bunu yapmaz ve e ticareti sattığı ürünler için diğer satış kanallarının stoklarından ürün temin etmeye bırakırsanız, organizasyon açısından zorlanırsınız.

Yeni başlayanlar için eğer daha önceden ürünleriniz için bir depo kullanıyorsanız, bu depo içerisinde özel bir bölümün e ticaret için ayrılmasını özellikle tavsiye ederim. Çünkü devamında e ticaret için depolama konusu ürün toplanması açısından önem taşır. E ticaret siparişleri sepet içerisinde ortalama olarak bir veya 2 sku şeklinde gelir. Fiziksel toplama işlemi kolay olsa bile işlem açısından daha fazla zaman alır. Belirli bir hacmi yakalayan firmalar için depo çıkış bölümünde oluşturulacak paketleme alanı tabir edilen ve sevkiyattan önce bütün işlemlerin yapıldığı alan önemlidir. Bu alan da ürün çıkışından önce tecrübeli personel tarafından yapılacak paketleme ve son kontrol işlemleri birçok iade sebebini otomatik olarak önler.

Tedarik zincirinde paketleme konusunu bu günlerde tasarruf ile ilgili yazılarda sıkça görüyorum. Bununla beraber e ticaret işinde tasarruf yapılmayacak tek konu paketlemedir. Diğer bütün işlemlerde tasarruf yapabilirsiniz ama paketleme için tasarruf önlemleri almaya çalışmayın. Toplama alanında paketleme için yeterli miktarda destek malzemesi bulundurun, bunlar balonlu naylon-sirink-bant ve bant tabancaları-otomatik köpük makinaları-karton ambalaj gibi çok çeşitlidir.

Ürün için kullanacağınız karton ambalaj-naylon paket-şerit bant vb. ürünler muhakkak firmanızın isim ve logosunu taşıyan malzemeler olsun. Hatta bunun için önerim, bir ajans ile çalışıp müşterinin atmadan başka amaçlarla kullandığı ve markanızın hatırlanmasını sağlayan malzemeler kullanın.

Bu arada tedarik zinciri iş aşamalarını pazarlamaya yardımcı konular için de kullanmayı unutmayın. Evet ürünümüz paketleme alanında, burada kutunun içine koymak için özel broşürler hazırlayın. Bu broşürlerin konusu sonraki alışveriş için tanımlanmış özel bir indirim, alınan ürün ile ilgili çapraz ve ek satış konusu olan ürünler, firmanız ile ilgili kurumsal bir tanıtım veya anlaşmalı bir firmadan gelen ve farklı bir ürün grubu tanıtan bir broşür olabilir. Tabii ki bu son broşür için karşı taraftan ücret almayı unutmayın veya barter ile kendi broşürlerinizin bu firmanın gönderilerinde yer almasını sağlayın.

Son olarak iadelerin lojistik yönetimine kısaca değinmek istiyorum. Bu konu artık yüksek pratik ile işleyen bir düzen halini aldı. İade için oluşturulan kod ile kargo firmasına ürün teslimi genel bir uygulama olarak işliyor. Bununla beraber buna alternatif olarak ülkemizde e ticaret ve perakende firmaları arasında iş birliği anlaşmaları yapılması gerekiyor. Bu tasarruf ve perakende de kullanılmayan mağaza metrekarelerinin değerlendirilmesi anlamına gelecektir. Bunu yaparken birbiri ile rakip olan perakende ve e ticaret özellikle pazar yerlerinin verimlilik çerçevesinde bir araya gelmeleri gerekliliğidir. Bunun en güzel örneklerinden birisi Amazon’un Kohl’s ile yaptığı çalışmadır. Kohl’s Amerika’nın en büyük departman mağaza zincirlerinden biri ve 1000’den fazla lokasyona sahip, Amazon ile yaptığı anlaşma ile mağazalarından Amazon ürün teslimi ve iade kabulü yapıyor. Bu iki firma arasında rekabete bakmadan kazan kazan prensibiyle gelinen ortak verimlilik noktasını gösteriyor.

Buraya kadar tedarik zincirinin e ticaret üzerindeki verimlilik arttırıcı konularını örnekleri ile inceledik. Bir de bunun tersinden bakalım veya şöyle bir soru soralım; e ticaretin tedarik zinciri üzerindeki etkisi nedir. Burada vereceğimiz basit cevap, tedarik zinciri iş gelişimi ile ilgili kaynak aktarımlarının çok artmasıdır diyebiliriz. Bilimsel ve teknolojik gelişmeler, genellikle ticari kazancın çok olduğu yönlere doğru kayar. Bunun birçok örneği vardır. E ticarette yaşlı dünyamızın yeni para ağaçlarından birisi olduğu için, bu alandaki yeni teknolojilerin, geliştiricilere ne kadar para kazandırdığı önemli bir gerçektir.  Son 20 yılda özellikle e ticaretin devamlı yeni teknolojilerle önemli adımlar attığını biliyoruz. Ödeme sistemleri, internet hızındaki artış, mobil app’lerin inanılmaz yükselişi bunlara verebileceğimiz basit örneklerdir. Ve tabii ki tedarik zinciride, e ticaretten gelen bu yeni teknoloji talebini karşılamaya çalışan sektörlerden birisidir. Birçok girişimci veya firma bu talebi karşılayabilmek için kaynaklarını tedarik zincirine aktarıyor ve buradan da gerçekten iyi kazançlar elde ediyorlar.

Önümüzdeki ay görüşmek üzere, yine lütfen değinmemi istediğiniz konuları veya yazılarımla ilgili yorumlarınızı bekliyorum.

Bu yazı toplam 5374 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.