Anlatılmak istenilen şeyi bazen çok kısa özetlemek gerekir. Fazla yazaılan her kelime yazının ahengini bozar veya anlatılmak istenileni okuyana aktaramaz.

Bu da öyle bir yazı olacak. Kısa ve Net.

Hiç bir zaman bitmez kargo sektörünün sahadaki personel eksikliği. Üretilen katma değerin nitelik olarak değersizliği, asgari koşullardaki ücretlendirme ile emeğin arasında ki uçurum ve birde bunlara eklenen yeni iş yükleri ile ağırlaşan şartlar devamlı büyür…

Bir de bunun üstüne kargo müşterilerinin empatiden yoksun ve sahadaki personelin iniltilerini duymadan üst perdeden azarları tuz biber olur…

Talihsiz bir sektördür kargoculuk bu ülkede. Ne asaya yaranılır ne de Musa'ya….

Camdan kulelerde ki beyaz yakalıların bitmeyen hedef ve hayalleriyle, alın terinin tuzu nedeniyle solan formasıyla koşuşturan kurye arasında bir garip boğaz harbidir ezcümle kargoculuk...

Ciro odaklı değil, hizmet odaklı olduğu gün kazanacak kargo sektörü. Yöneticilerin değil, “kuryenin“ mutlu olduğu gün bitecek dağıtmanın çilesi…

Kim bu adam? Ne biliyor ki yazıyor demeyin…

Kibir için yazmıyorum…

Çıraklığını yaptığım işin patronuyum ben(!) Sektör düzelsin, daha güzel günler görsün diye uğraşıyorum.