Otomobil almayı zorlaştırmanın ekonomiye ne faydası var?

Hafızasını zorlayanlar anımsayacaktır. 2009 yılında, üstelik işler hiç de şimdiki gibi iyice çıkmaza girmemişken; Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin "kriz varsa çare de var" ve Türkiye Reklam Konseyi'nin "Alın verin, ekonomiye can verin" kampanya sloganları vardı.

Aklın yolu bir. Muslukları ne kadar kısarsanız, suyu da o derece kesmiş olursunuz. Ekonomiyi yönetenlerin de yaptığı tam olarak bu. BDDK eliyle öyle kısıtlamalar getirdiler ki evin de, ihtiyacın da, otomobilin de kredisi aslanın midesine kadar indi. Almayın ! Alamayın! diyorlar sanki.

Otomobil almaya niyetlendiniz, dünyanın hiçbir ülkesinde rastlayamayacağınız oranda vergilendirildiği için maliyetinin iki katından fazlayı devletimize ödüyorsunuz. Bu nedenle 1 milyon liranın altında sıfır otomobil almak oldukça zor. Var sayalım artık "yenilense iyi olur" diyeceğiniz bir aracınız var. Onu takasa verdiğinizde, takas değerinin bir mislini daha ödeyip araç alabilirsiniz. Diyelim aracınız 600 bin lira etti. Beğendiğiniz araç ise 1 milyon 200 bin lira BDDK diyor ki; "yalnızca yüzde 30'unu yani 360 bin lira alabilirsiniz" ama hemen burada yine bir şart daha koşuyor. "Fakat 300 binden fazla kredi alamazsınız. Yasak" Bir başka örnek: Almak istediğiniz araç 1 milyon 300 bin lira olsun. Ulu BDDK "Hoooop dur bakalım, alacağın kredi 1.200.000 sınırını geçti. Sana en fazla 1.300.000 binin yüzde 20'sini veririm", bu da 260 bin lira ediyor. Hadi bul bakalım geri kalan parayı nereden bulacaksan? Bence bu oransızlığı kafasında huni olan birine yaptırdılar. Çünkü, başka bir açıklaması yok.

ADIM ADIM TAŞ DEVRİ

İlkel çağlarda, para gibi satın alma ölçüleri olmadığı için insanlar takas yöntemi kullanmışlar. Yumurta verip ev aleti; tavuk verip başka bir ihtiyaçlarını almışlar. Şimdiler de ellerindeki aracı satamayanlar takasa yöneldi. Stokların artması fiyatları da aşağı yönlü etkiledi; artık parayı verip düdüğü sonra çalmak yok. Parayı verdiğinizde düdüğü çalabiliyorsunuz. Çünkü, dört bir yandan akın akın otomobil geliyor. Otomobil artık bir yatırım aracı olmaktan çıkmak üzere. Galericiler, bazı kişilerin araçlarını gayrimenkull, tarla veya başka mülklerle takas etme yollarına gitmeye başladığını duyurdu.

GALERİCİYE DE, MÜŞTERİYE DE NEFES ALDIRACAK BİR ÖNERİ

Ekonomi yönetiminin piyasayı kitleyen bu yaklaşımını aşmak mümkün. Siyasi iradenin alacağı bir karar, alıcıyı da satıcıyı da rahatlatabilir. Önerim aslında mortgage yöntemini andırıyor ama küçük dokunuşlarla yeni bir sistem yaratılabilir. Tabi bunu ancak takasa verebilecekleri bir aracı olan, ya da belli bir birikim sahipleri yapabilir.

Yukardaki örnekten yola çıkarak; diyelim aracınızı takasa verdiniz ve galeri, aracınızı 600 bin liraya saydı. Geriye bir o kadar daha bulmanız lazım. Kalan 600 bin ile kaç gram altın alabilirsiniz. Şu anda piyasa değeri 1.700 lira civarında bu da yaklaşık 350 adet gram altın ediyor. Galeri ve müşteri bir ödeme tablosu çıkarır ve bunun üzerinden 350 altın, aylara bölünür. Her ayın başında da o günkü gram altın kuru üzerinden ödeme yapılır. Aracın borcu ödenene kadar, temlik koyarak galeri de kendini garantiye almış olur. Mortgage ile ev satın almak dolar, çok da oynaklık göstermeyen bir para birimi olduğu için mümkün oluyordu. Altın da, bu bakımdan istikrarlı bir yatırım aracıdır.

Galeri'nin show room'unda duran otomobilin kimseye faydası olmaz.

Saygılarımla.

Bu yazı toplam 932 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.