Perakendenin, tedarik zinciri yardımı ile yeniden şekillenmesi

Covid salgını öncesi perakende sektörü, online ticaretin gelişimiyle daha çok mağazanın kapanacağı ve klasik mağazacılığın yavaş da olsa tarihe karışacağı konusunu tartışıp duruyordu. Bununla beraber gerçeğin hiç de düşünüldüğü gibi olmayacağı da çeşitli verilerle ortaya konuyordu. Sadece ABD için yapılan bir araştırma, bir mağaza kapatan her zincire karşılık, 5 zincirin yeni mağaza açtığı tespitini yapıyordu. Araştırmaya 50 ve üstü mağazası olan zincirler dahil olsa da, önemli bir projeksiyon vermekteydi. Yine önemli bir bilgi olarak kapanan mağaza sayısının büyük bir bölümünün belli sayıda iflas eden vb. firmalara ait olmasıydı.

Bu ve bunun gibi konular konuşulurken tarihler 2019 ortalarıydı, 2019 sonuna doğru Çin’in Wuhan kentinde başlayan bir salgını haberlerde henüz çok küçük görüyorduk.

Devamında, dünya ekonomisinin büyük bir kısmının COVID-19 nedeniyle durduğunda tarihler 2020 Şubat / Mart ayıydı. Bu durmayla beraber yine bütün dünyada perakende satış noktaları "gerekli" ve "gerekli olmayan" olarak iki kısma ayrıldı. Gerekli olmayan sınıfına sokulan perakende noktaları genelde küçük zincirler veya tek mağazalı satış noktalarıydı. Yakın zamanda yapılan bir araştırma bu gerekli olmayan olarak veya küçük zincirler olarak tanımlanan satış noktalarının mali kaybının yaklaşık 250 milyar dolar olduğunu gösteriyor. Bunun devamında, dünya çapında %30 veya daha fazla düşen GSYİH seviyeleri de dünya ekonomisinde büyük bir şok yarattı.

İlk aşamalarda, dünya hükümetlerinin çoğu, kilit altına alınmaya zorlanan çalışanların maaşlarının %75-80'ini garanti ederek iş kayıplarını önlemek için harekete geçti. O zamanlar bu doğru bir yaklaşım gibi görünürken, salgın bir yıldan fazla bir süre uzadıkça, gelecekteki ekonomik büyümenin sadece işleri korumakla ilgili olmadığı, aynı zamanda tüketicilere nakit yoluyla teşvik sağlanması gerektiği ortaya çıktı.

Bu noktada pandemiden dolayı perakende üzerinde doğrudan etki eden bazı rakamları ve konuları konuşmamız gerekiyor. Bunları maddeler halinde sıralarsak;

yardim.png

  1. İşsizlik: Dünya genelinde işsizlik aralığı yaşa ve gelire göre farklı boyutlarda. Covid’den önce dünya çapında hanelerin %19'unda en az bir kişi işsizdi. Covid 19 ile beraber bu oran %25’e yükseldi. Artışın en çok olduğu yerler gelişmekte olan veya gelişmemiş ülkeler olduğu da görülüyor. Örnek olarak G. Amerika’da bu oran %33’e yükseldi Amerika kıtasında ise %28 olarak gerçekleşti.
  2. Gelir Kaybı: Gelir dağılımı dünya genelinde çok büyük farklılıklar gösterdiğinden, belirli bir gelir faktörü kullanmak zordur. Bununla birlikte, fazlasıyla açık olan şey, COVID'in istihdam üzerindeki etkilerinin düşük gelir grubuna etkisinin çok daha fazla olmasıdır. Covid ile birlikte yaşanan gelir dağılımı adaletsizliği, özellikle hane halkı gelirinden ölçülüyor. Burada düşündürücü bir örnek var. Pandemiden sonra evden çalışma imkanına sahip olanlarda işsizlik %3,7’de kalırken, evden çalışma imkânı olmayan mavi yakalı olarak adlandırılan grupta işsizlik %25,4 arttı. Bu gelir dağılımı üzerinde büyük bir adaletsizliğe de yol açıyor.
  3. Nüfus Hareketleri: Aralık 2019'a geri dönecek olursak, işletmeler ve akademisyenler arasında yaygın olan teori, bu yeni dünya ekonomisinde başarılı olmak için dünya çapında büyük bir şehirde veya çevresinde bulunmanız gerektiğiydi. Peki, bu teori için COVID ne fark yarattı! Şirketler uzaktan çalışmaya geçtikçe, insanlar şehirlerden taşınmaya başladı. Aslında, %19'u COVID nedeniyle bu yıl taşındıklarını veya taşınmayı planladıklarını belirtti. En büyük değişim, %13'ü COVID nedeniyle halihazırda hareket eden ve %14'ü de bu yıl bunu yapmayı planlayan Asya / Pasifik bölgesindeki tüketiciler arasındadır.

Çeşitli araştırmalardan gelen bu üç etken önümüzdeki kısa ve orta vadeli süreçte perakende işletmelerini oldukça etkileyecek. Bu etki iki alanda görülecek;

  1. Yeniden açılan veya işine devam eden satış noktaları eski cirolarına ulaşmakta zorlanacaklar, çünkü hitap ettikleri kesim ne olursa olsun covid sonucu işsizlik ve gelir kaybı önemli bir etken olacak.
  2. Devamındaki etki ise, şaşırtıcı biçimde daha önce iyi iş yapan bazı mağaza lokasyonlarının, nüfus hareketinden dolayı tekrar eski cirolarına ulaşamayacak olmasıdır. Birçok lokasyon daki mağaza kapanacak veya fiziksel küçülmeye gidebilecek. Bazı iş yapmayan lokasyonlar ise yeni nüfus kazanımından dolayı daha fazla iş yapıyor olacaklar veya mevsimsel olarak çalışan lokasyonlar artık senenin 12 ayı açık olacak. Bu da burada çalışanlar için bir avantaj olacak.

Perakende için iyileşmeler konusunda bazı rakamlar mevcut, bu rakamlara örnek olarak;

  • Önümüzdeki 12 ayda ilk iyileşme restaurant, seyahat ve konaklama sektörlerinde olacak, bu iyileşmenin rakamsal karşılığı ise K. Amerika’da %12,6 olarak görülüyor. Az bir iyileşmede bizlerin de içinde olduğu EMEA bölgesi için %1 civarında veriliyor.
  • Ayrıca yine elektronik ve mobilya harcamaları da artış gösteren gruplar arasında yer alıyor.

Tüketicilerin mağazalara geri dönmeyi planlıyorlar ama tam olarak net olmayan konu ne kadar hızlı ve ne ölçüde dönecekler.

Kısa sürede netleşen bir konuda, gıda, sağlık, güzellik ve giyim sektörlerinde alışverişe geri dönme konusunda bölgelere göre radikal farklılıklardır. Bu krizin sonunda artık perakendenin bittiği her şeyin e ticaret üzerinden yürüyeceği vb. birçok kehanet var. Bunlara inanmak gereksiz, çünkü her kriz kendi yolunu kendi çizer ve bundan etkilenen kişi veya kurumlar yeni duruma uyum sağlamak için yeni gelişmeler içine girerler. Müşteri tarafına baktığımızda e ticarette olmayan birçok avantajın halen klasik perakendede olduğunu müşteri zaten görüyor.

Yeni dönemde mağazacılığın tedarik zinciri yardımı ile ne gibi ilerlemeler (veya müşterilerin mağazaya geri dönüşü konusu) yapabileceğini konuşalım.

Tedarik Zincirinin Önemi

Perakende şirketlerinin, rekabete ayak uydurmaları ve karar alma süreçlerini hızlandırmaları gerekiyor. Bunun için de modellerini değiştirmeye ve yeniliğe yatırım yapma konusunda hızlı karar vermeleri gerekir. Rekabette, maliyetleri düşürmek ve müşteri deneyimini verimli yönlendirmek için çeşitli etkenler vardır;

Her zaman gerçek zamanlı stok görünürlüğüne sahip olun; Perakende işleyişinde de sanal stok ile fiziki stok arasında fark olması çok normal olsa da, bunu en aza indirmek için mağaza bazında gerçek stoğun görüleceği bir sisteme sahip olunması gerekir.

Arz talep planlaması; mağaza bazında ve mağazanın yerine göre bu işlevin tekrarlanması gerekir.

Stok yenileme hızında, satış adetlerine göre yapılacak ABC listeleri etkili olsun. Müşteri her ürünü alıştığı şekilde rafta bulmak ister.

Mağazalar artık bir dağıtım noktası olarak yeniden şekilleniyor, gerektiğinde mağazanın stoğunda olmayan bir ürünü, müşterinin sipariş etmesi için gerekli olan yeterlilikte yazılım kullanılması gerekir. Bu tür operasyonların merkezi olarak da kontrol edilmesi gerekir.

Dağıtımın çok kanallı olması ve bu dağıtımın müşteri tarafından bilinmesi gerekir. Gerektiğinde mağazalar arası stok paylaşımı yapılabilmelidir.

Lojistik tedarikçiler ile çalışırken en ucuzu en iyisidir görüşünün asla uygulanmaması gerekir. Uzun dönemli çalışma her zaman verimlilik getirir. Sadece fiyat kırarak gelen lojistik firmalarına kuşkuyla yaklaşılması gerekir.

Tedarikçiler ile bağlılık açısından yüksek öncelikli bir iletişim önemlidir. Senelik veya dönemlik olarak genel tedarikçi toplantıları organize edilmesi gerekir. Bütün tedarikçiler ile sözleşmeli çalışılması ana prensiptir.

Lojistik olarak aynı gün sevkiyat konularında kapasitenin olması gerekir. Özellikle karlı ve cirosu yüksek ürünlerde, özel dağıtım ağı vb. çözümler ile mağazaya gelen siparişin aynı gün karşılanması gerekir.

Sözleşme yapılarını yeniden değerlendirme zamanı; 2020'den önce hiç kimse böyle bir durum beklemiyordu. Çoğu sözleşme, her iki tarafın da geri çekilmesi için birçok mücbir sebep içerir. Bununla birlikte, çoğu durumda pratik olarak, sözleşme iptal edilmek istenmez. Sözleşme çerçevelerinin güncellenmesi gerekiyor.

  • Kısa vadeli değişiklikler için hareket planı (örneğin üretimin durması)
  • Tedarik güvenliği ve tedarik önceliği nasıl sağlanır?
  • Fiyatların hızla değişmesi,
  • Dönemlik olarak talep hacimlerinin çok hızlı yükselmesi…

Bu ve bunun gibi soruların cevapları da sözleşmelere eklenmelidir.

Ayrıca küçük ve kırılgan tedarikçiler ile çalışan firmalar var. Bu durumda, bir kriz anında makul ödeme koşullarının uygulanmasını sağlamak gerekir. Daha küçük tedarikçileri hayatta tutarak, tedarik zincirini sağlamlaştırmanın faydalarından hızla yararlanılabilir. Herkes veya her firma bu konumda olabilir, müşteri büyük olabilir ama böyle bir durum için ek teminatlar istenmesi gerekir.

Evet hayat devam ediyor, yeni döneme veya dönemlere uyum sağlamak insanoğlunun en önemli yeteneği, bunun etkilerini de hızlıca göreceğiz. Ekim ayında görüşmek üzere…

Bu yazı toplam 2163 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.